Chartres’da Hafta Sonu
Paris’e sadece bir saat uzaklıkta olan Chartres, kısa süreli ama dolu dolu bir tatil yapmak isteyenler için oldukça akıllıca bir seçim olacaktır. Loire Şatosu kapıları, dünyaca ünlü katedrali ve özellikle de herkesin bildiği o meşhur “Autrica” parfümü ile aslında herkesin farkında olmadan hakkında bir şeyler bildiği bir yerdir Chartres.
Chartres’da hafta sonu için geri sayım başlasın o halde!
Chartres’da Hafta Sonu Ne Yapmalı?
Yukarı ve aşağı şehir olmak üzere ikiye ayrılan Chartres şehir merkezi, içerisinde görülmesi gereken esas binaları barındıran ve turistik gösterilerin yapıldığı turistik bir bölgedir. Gelin bu iki farklı ambiyansa göz atalım!
Yukarı Şehir
Chartre gezimizin başlangıç noktası olan yukarı şehirde Billard meydanı ve her Çarşamba ve Cuma saat 7’den 13’e kurulan meyve-sebze pazarını ziyaret edeceğiz.
Pazar yeri, Baltard tarzı üstü kapalı bir meydan olarak inşa edilmiştir. Bir şehri tanımanın en kolay ve keyifli yollarından birisi, oranın pazar yerini gezmektir çünkü şehrin canlılığı ve insanlarıyla tanışmak için harika bir başlangıçtır.
Buradan sonraki hedefimiz, bazılarının kalkıp dünyanın ta öbür ucundan görmek için geldikleri o meşhur katedral olacak.
Uluslararası Vitray Merkezi
Ayrıca vitraylara adanmış, “Uluslararası Vitray Merkezi” adlı müze de bu alana ilgisi olanlar için katedralden sonra uğranması gereken yerlerden bir tanesidir. İki katlı olan müzenin her iki katı da farklı evrenlere açılan birer kapı gibidir. Bir tanesi Rönesans diğeri ise Çağdaş dünyanın kapılarını vitraylar üzerinden bize açmaktadır. Rönesans salonunda katedralin vitraylarını daha yakından, vitray tekniğine detaylı bir şekilde göz atarak inceleme fırsatı bulacaksınız. İkincisine gelince; “Dünyanın Işığı” adlı sergi için tüm dünyadan vitraylarını gönderen sanatçıların 300 tane çalışmasını görme şansınız olacak.
Güzel Sanatlar Müzesi
Uluslararası Vitray Merkezi’ne birkaç adım mesafede, katedralin hemen arkasında ise Güzel Sanatlar Müzesi sizleri beklemekte. Eski bir sarayın içerisine konuşlanmış olan müzede eski ve modern koleksiyonları bir arada bulacaksınız.
Ayrıca yukarı şehir, Chartres’ın ticaret merkezidir de. “Chartres’a gelmişken alış veriş yapmazsam olmaz” diyorsanız, burası tam size göre!
Özellikle yaz aylarında yukarı şehir oldukça hareketli bir yerdir. Teraslar ve dükkânların dolup taştığını ve turistlerin her bir yanda gezinmekte olduğunu göreceksiniz.
Aşağı Şehir
Aşağı şehre indiğimizde ambiyans tamamen değişecek ve Eure ırmağının kenarında dinginliği bulacaksınız.
Şirin cadde isimleri, taş köprüler, caddeleri aydınlatan zincirlerden sarkan fenerler ve nehir kenarına sıralanmış ortaçağ mimarisi ile yapılmış evler… Bütün bunlar sizi sanki ortaçağa ışınlanmışsınız gibi hissettirecek. Sadece bunlarla sınırlı da değil, aşağı şehri yukarıya bağlayan merdivenler, çamaşır yıkama çeşmeleri, su değirmenleri gibi bu ortaçağ şehrinin kalıntılarının bugün hala yaşadğını göreceksiniz.
Işıklar Altında Chartres
2003 yılından beri, yaklaşık 6 ay boyunca her akşam, Chartres’ın tarihi binaları müzik eşliğinde ışıklara boğulmaktalar. Katedralden Billard meydanı pazarına kadar, tiyatro ve nehir gibi şehrin tüm mekanları ışıklandırılmaktadır. Eğer bu eşsiz gösteriye şahit olma şansı yakalarsanız en az üç saatinizi burada harcayabilirsiniz.
Bu ışıklandırmalardan bazıları (katedral gibi) hareketli ışıkların yarattığı bir gösteriden oluşurken bazıları da sabit ışıklandırma sistemine sahip. Şehrin sakinlerini ve turistleri güneş battıktan sonra da sokağa çıkmaya ve bir arada olmaya iten bu aktivite, tarihi binalar, müzeler, ortaçağ ruhu… gibi yoğun geçen bir günün ardından unutulmaz bir kapanış olacaktır.
Paris’e ulaşmak ve transfer hizmetlerimiz hakkında bilgi almak için Transferler