Touraine’in ağırbaşlı Rönesans mimari örneği, Chenonceau Şatosu, güzelliği Cher ırmağına vuran Loire bölgesinin güzide şatolarından bir tanesi…

Belirgin coğrafi konumunun da ötesinde, Chenonceau Şatosu “Kadınlar Şatosu” olarak da bilinir. Bu öyle alelade konmuş bir isim değildir. 1513 yılında, Katherine Briçonnet tarafından inşa edilen Şato daha sonra Diane de Poitiers ve Kraliçe Catherine de Medicis tarafından başarılı bir şekilde güzelleştirilmiş ve Madame Dupin tarafından da devrim döneminde zorbalıklardan korunmuştur. Kısacası, Chenonceau’nun güzelli, büyüsü kadınlardan gelmektedir.
Tarihi ve mimari kalitesinin yanı sıra, Chenonceau Şatosu zengin Rönesans mobilya koleksiyonu, halıları ve tabloları ile de göz kamaştırmaktadır.

Biraz Tarih

Şatonun inşası XVI. yüzyıla kadar gitmektedir. Thomas Bohier (XII. Louis’nin mali işler sorumlusu) aslında inşaatın başında olan kişi gibi gözükse de, kocası İtalya’ya savaşa gittiğinde işleri devralıp, binaya bugünkü şeklini kazandıran, eşi Katherine Briçonnet Bohier olmuştur.
Thomas Bohier’nin ölümünün ardından kraliyete mal olmuş olan şato, II: Henri tarafından çok sevdi,ği Diane de Poitiers’e miras bırakılmımştır. Ama II. Henri’nin 1559’daki ölümüyle Chenonceau Şatosu, kralın dul kalan eşi Catherine de Medicis’e verilmiştir.

Şatoyu Gezelim

Şatoya giriş; yüzlerce yıllık çınar ağaçlarıyla çevrili bir yoldan gerçekleşmektedir. Ardından “açılır-kapanır” bir köprüyü geçip etrafı hendeklerle çevrili bir terasa varıyoruz. Solumuzda Diane de Poitiers’in İtalyan bahçesi, sağımızda büyük ağaçlarla kaplı Catherine de Medicis’inkisi uzanıyor.… Terasın üzerinden görülebilen diğer bir yapı ise 1432 yılında Jean II Marques tarafından yaptırılan bir şatodan geriye kalan “Marques Kulesi”’dir.
Şatoya girmek için ikinci açılır kapanır köprüyü de geçmeniz gerekmektedir. Daha sonra yukarıda da bahsettiğimiz o eşsiz koleksiyonlara erişeceksiniz.

Fransız rönesansının heykel sanatından örnekler, kraliyet korumalarının kullandıkları silahlar gibi pek çok şey sizleri bekliyor!

İlk odanın ilerisinde şatonun şapeli yer almaktadır.
II. Henri’nin gözdesi, Diane de Poitiers’in yatak odası, gardiyan – muhafız salonunun içinde yer almaktadır. Bu odadan sonra Catherine de Medicis’in çalışma ofisi, yeşil kabine gibi alanları görebilirsiniz.
60 metre uzunluğunda, 6 metre genişliğinde ve 18 pencere ile aydınlatılan balo salonunu göreceksiniz. 1577 yılında Catherine de Medicis tarafından verilen bir davet ile açılışı yapılan bu salon, 1914-18 arasındaki savaş yıllarında hastane olarak kullanılmıştır.
Balkondan hemen önce sağınızda kalacak olan odada “5 Kraliçenin Odası”nı göreceksiniz. Catherine de Medicis’in iki kızı ve üç üvey kızının ismi anısına bu isim verilmiştir. Bu kızlar ise şöyledir : La Reine Margot, Elisabeth de France, Marie Stuart, Elisabeth d’Autriche et Louise de Lorraine.

Bu odanın yanı başında Catherine de Medicis’in odası bulunmaktadır.

İkinci katın halka açık tek odası ise Louise de Lorraine’in odasıdır.

Son olarak zemin kata tekrar inip buradaki mutfağa bir göz atıp ziyaretinizi bitirebilirsiniz.
Ayrıca meraklılarının oldukça ilgisini çekecek olan balmumu müzesini de not etmek gerek. Ayrıca bunca geziden sonra, şatonun bahçesindeki “L’Orangerie” adlı restoranda de açlığınızı yatıştırabilirsiniz.

 

 

Ayrıca Chenonceau Şatosu ile ilgili videomuzu buradan izleyebilir ve kanalımıza abone olabilirsiniz: