LE PALAIS DE COMPIÈGNE – COMPIEGNE SARAYI
LE PALAIS DE COMPIÈGNE – COMPIEGNE SARAYI
Compiègne Sarayı, tarihi ortaçağa kadar inen bir yapıdır ve bunca yıldır ayakta kalmasını da şüphesiz, XV. Louis’nin emriyle mimarı Gabriel’in yaptığı yenileme ve genişletme çalışmalarına borçluyuzdur. Eskiden hâkimlerin yazlığı olarak kullanılan saray, devrimden sonra I. Napoleon’un emri ile, karısı olan İmparatoriçe Marie-Louise’i karşılamak için tekrar yenilenmiştir. Ayrıca sarayın, İkinci İmparatorluk döneminde de oldukça ihtişamlı günleri olmuştur. Compiègne Sarayı, III. Napoleon ve karısı Eugenie’nin en gözde mekânıydı öyle ki sarayda o meşhur “Compiègne Günleri” diyebileceğimiz, her yıl gerçekleştirilen, Paris’in en önemli insanlarının sarayda toplandığı bir etkinlik bile düzenliyorlardı.
Birinci İmparatorluk dönemi, sarayın dekorlarını derinden etkilemiştir ve bugün hala Compiègne, en göz alıcı dönem olan birinci imparatorluk döneminin mobilya ve dekorlarını homojen bir şekilde barındıran tek eski imparatorluk konutudur.
Demir korkuluklara çevrelenmiş gösterişli merdivenlerden çıkarak tarihi sarayın dairelerine giriş yapıldıktan sonra imparatorun yemek odasında, birinci imparatorluk dönemi mobilyaları bizi karşılamaktadır. Duvarlar, Sauvage’ın yaptığı, döneminin modası olan grisalle tekniği ile süslenmiştir. Daha sonra, I. Napoleon’un harita odası olarak kullandığı ardından III. Napoleon’un bir eğlence odasına dönüştürdüğü odaya geçilmektedir ki buraya bir bilardo masası bile koymuştur. Ayrıca Compiègne Günleri’nde konuklara imparator ve eşinin takdim edildiği oda da burasıdır.
Ulusal Turizm ve Otomobil Müzesi
Compiègne Sarayı’nın içinde bulunan müzenin açılışı 1927 yılında bakan Edouard Herriot tarafından gerçekleştirilmiştir. 3200 m2 alanda sergilenen koleksiyonda, karayolu taşımacılığı tarihi ve en başından itibaren insanlığın otomobil macerası ziyaretçilere sunulmaktadır.
Compiègne Sarayı, İmparatorluk Bahçesi
XVIII. yüzyılda Gabriel tarafından tasarlanan Fransız tarzı bahçe projesini devam ettiren kişi mimar Berthault olmuştur ki burada 40 hektarlık bir alanda, romantizm akımından etkilenerek, inanılmaz manzaralar sunan bir bahçe oluşturmuştur. Ayrıca Schönbrunn’dan ilham alınarak Beaux-Monts ormanlarına açılan geçit sayesinde ormana doğal bir derinlik katılmıştır. Le Jardin des Roses (Gül Bahçesi) ise 1820 yılında tasarlanmış ve seraların yakınında oluşturulmuştur. Geçtiğimiz yıllarda bu bahçe, eski güller, Damas gülü, centifolia, gallicia gibi farklı türdeki güllerin tekrar ekilip bazı başka bitki ve çiçeklerle bir araya getirilmesiyle yeniden oluşturulmuştur.
Paris’e ulaşmak ve transfer hizmetlerimiz hakkında bilgi almak için Transferler
