Nissim Camondo Müzesi, Dekoratif Sanatlar Müzesi’ne bağlı olmakla beraber sadece yitip gitmiş bir ailenin hikayesini bizlere aktarmaz aynı zamanda onların toplayıp bir araya getirdiği eşyaların ve sanat eserlerininkini de aktarır ve bunların hepsi bugün Monceau Parkı yakınlarına yaptırdıkları evde sergilenmektedir.

Ev, yaklaşık yüz yıl önce, önemli bir Yahudi banker olan Moïse de Camondo kontu tarafından 1911 yılında inşa ettirilmiştir. Versailles Sarayı’nın küçük Trianon’undan esinlenerek yapılan ev, tıpkı Versailles gibi görkemli olsun diye, özellikle bazı odaları, dışarıdan satın alınan mobilyalarla döşenmiştir. Zaten daha avluya girer girmez ihtişamlı bir yere adım attığınızı hissedersiniz.

Nissim, Birinci Dünya Savaşı’nda hayatını kaybetmiştir ve babası olan kont Moïse bu müzeyi yaptırıp oğluna adamıştır. 1935 yılında kont Moïse’in ölümünün ardından tüm eşyalar olduğu gibi korunmuş, hiç değişikliğe uğramadan bu günlere kadar gelmiştir. Kardeşi Isaac’ın sahip olduğu çok değerli empresyonist tablolar ise pek çok müzeye dağıtılmış ve büyük bir kısmı bugün Orsay müzesinde sergilenmektedir. Ailenin geri kalanı ise maalesef Nazi kamplarında katledilmiştir ve çok ihtişamlı geçen bir yüzyılın ardından aile yitip gitmiştir.

Gelin biraz da müzenin içine, odalarına göz atalım:
Evin asıl odasına girmeden önce merdivenleri çıkarken çok yüksek tavanlı, oldukça etkileyici bir odaya adım ararsınız. Eğer kaliteli kumaşlar ve 18. Yüzyılın eşyaları ilginizi cekiyorsa buraya bayılacaksınız. Odadan odaya gezerken, değerli mobilyalar, büyük aynalar, hâlâ yanan mumlar gibi göz alıcı nesnelerle karşılaşacaksınız ve Paris’te böylesine iyi korunmuş eşyaların varlığı sizi oldukça şaşırtacak.

Moïse ailesine ait başka bir evin yerine, eskisi tıraşlanarak yapılan bu eve olabildiğince doğal ışık almak için çaba gösterilmiştir. Ayrıca Monceau Parkı’na bitişik olan evin bahçesi de parkın güzelliğine yakışır şekilde yeniden tasarlanmıştır.

Nissim Camondo müzesi yemek salonundaki porselen takımlar, yerdeki halılar, hatta koltuk ve sandalye döşemelerindeki kumaşlar bile sizi güzellikleri ile şaşırtacaktır. Söylenene göre baba Moïse, oğlunun ölümünden sonra evdeki davetleri hep bu salonda vermiştir.

Daha sonra küçük ama çok gösterişli bir merdivenden yine küçük ama oldukça etkileyici odalara geçiş yapabilirsiniz.

Evin kocaman mutfağını gördüğünüzde kendi evinizin size dar geleceğinden eminiz. Ayrıca bu büyük mutfak hemen oturma odasına bitişik yapılmıştır ki ev sahipleri her an istediklerini kolayca mutfağa geçip yiyebilsinler.

Müzeyi gördükten sonra, eğer ki Paris’te yaşıyorsanız veya daha önce ziyaret ettiyseniz burayı nasıl daha önce görmediğiniz için üzüleceksiniz.