Parizyen Kadınların İzinde Muhteşem Paris Gezisi

Paris, hiç bu kadar sakin olmamıştı. Coronavirüs nedeniyle neredeyse her şeye ara verdiğimiz bu dönemde sizlere yazılarımızla eşlik etmeye devam edeceğiz. Umarız vereceğimiz bilgiler ve yazılarımız hoşunuza gider. Dayanışmaya, birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var.

Paris, öylesine büyülü ve etkileyici bir şehir ki birçok sanatçı, yazar, tasarımcı, sosyolog, filozof ve bilim insanına ev sahipliği yaptı. Bu şehre gelen herkes, hem Paris’in tarihi değerlerini ve müzelerini görmek; hem de şehirdeki kültürel etkileşimlerin kendilerine katacağı yeniliklere ulaşmak için Paris’e geldiler. Abidin Dino, Yahya Kemal Beyatlı, Fikret Mualla, Nazım Hikmet, Yılmaz Güney gibi önemli isimler Paris’in sokaklarında doyasıya dolaşıp sanata ve düşünceye özel değer veren fransız toplumundan etkilendiler.

Bugün sizlere Paris’i, Paris yapan en önemli fransız kadınlarından bahsedeceğiz. Fransız tarihinin büyük kadınları, Paris’e kültürel, sanatsal ve bilimsel anlamda katkıda bulunmuşlardır. Bugün Paris, kadınlarını, uğruna yaptırdığı anıtları, yerleri ve heykelleri vasıtasıyla onurlandırıyor.

Pariziyen olmak için Paris’te doğmak gerekmiyor. Siz de birkaç günlüğüne bir “parisien” gibi yaşayabilir, bahsettiğimiz değerli sanatçıların en çok gittikleri kafe ve restoranlara gidebilirsiniz.

Bu yazıda sizlere kısaca Paris’te yaşamış ve fransız kültürüne önemli katkılarda bulunmuş başarılı fransız kadınlarını tanıtırken daha ayrıntılı bilgiyi ve turları rehberlerimizden alabileceğinizi hatırlatalım.

Eğer siz de hazırsanız, ünlü ve başarılı fransız kadınlarının ayak izlerini takip ederek birlikte Paris’i keşfetmeye başlayalım.

Audrey Justine Tautou

1976’da doğan Audrey Tautou’yu Amélie ( Le Fabuleux Destin d’Amélie Poulain (2002) ) filminden tanıyoruz. Altın Portakal’dan (2016), Cannes Festivaline, César’dan Cabourg Film Festivaline kadar sayısız ödül alan sanatçı, onlarca müthiş filmde rol almıştır. Kendisi fransız sinemasının en önemli aktrislerindendir.

Audrey’le yapılan söyleşiye göre, Audrey Tautou Paris’te rastgele yürümekten çok hoşlanıyor. Marais bölgesinde mağazaları gezmeyi ve ürünlerin üretildikleri hammaddeleri keşfetmeyi çok seviyor. «Bunun hayal gücümü genişlettiğine inanıyorum, yaratıcılık algımın açılmasını sağlıyor… » diyor.*

Eğer Amélie filmini izleyip siz de bu filme aşık olduysanız, Amélie Poulin’in adımlarını takip edip Paris’i gezebilirsiniz:

Photo Source : Wikipedia

Brigitte Bardot

Brigitte Bardot 1934’te Paris’te doğdu. Çocukluğu ve hayatı Paris’in 16. Bölgesinde geçti. 21 yıllık sanat kariyerinde, 45’ten fazla filmde oynayan ve 70’ten fazla şarkıyı seslendiren Bardot, 1973 yılında hayvan hakları savunmak için Fondation Brigitte-Bardot’yu kurdu.

Brigitte Bardot’nun filmlerinin çekildiği yerler ve sırlarla dolu özel hayatı hakkında tur rehberlerimiz sizi aydınlatacaklardır.

Photo Source : Gala

<< Turlarımızı incelemek için buraya tıklayınız. >>

Catherine Deneuve

Jacques Demy, François Truffaut ve André Téchiné gibi ünlü direktörlerle çalışan Catherine Deneuve, 20.yüzyılın en önemli oyuncularındandır. Hala aktif bir şekilde yeni filmlerde oynayan Cathrine Deneuve 1943’te Paris’in 17. bölgesinde doğmuştur. 16 ve 17. Bölgede uzun süre yaşayan Deneuve bugün, kültürel zenginliği ve canlılığından ötürü tercih ettiği Quartier Latin’de yaşamaktadır. Belki de bir gün kendisiyle Saint-Sulpice kilisesinin yakınlarında köpeğini gezdirirken ya da sigara içerken karşılaşabilirsiniz.

Photo Source : Le Huffington Post

Dalida

İlk olarak fransızların gönlünde çok özel bir yere sahip olan şarkıcı Dalida’yı size tanıtmak istiyoruz. Dalida, 17 Ocak 1933’te Mısır’da İtalyan bir ailenin kızı olarak dünyaya gelmiş. 1954’te Mısır güzellik kraliçesi seçildikten müthiş sesi ve etkileyici danslarıyla oldukça hızla şöhret merdivenilerini tırmandı. Tüm Dünya’da ünlenen, Türkçe’ye de çevrilen en ünlü şarkıları şöyledir: Portofine, Üne Histoire d’Amour, Paroles Paroles, Salma ya Salama…

1962’de Paris Montmartre bölgesinde Rue d’Orchampt’daki evine yerleşen Dalida, evinin yakınındaki yel değirmeninin altındaki Grazziano restorantında sıklıkla yemek yerdi. Eşinin vefatından sonra 1987’de intihar eden Dalida bugün yine Montmartre’ta yer alan mezarlıkta (Cimetière de Montmartre) yatmaktdır. Hemen evinin yakınında onun adı verilen meydanda (Place Dalida) büstünü görebilirsiniz.

Daha detaylı bilgi için Paris turlarımızı seçiniz.

Édith Piaf

Bir dönem sanatın merkezi olan Belleville 20. yüzyılın başında bir efsanenin doğum yeridir. Evet, Édith Piaf’tan bahsediyoruz yani Fransa’nın gelmiş geçmiş en iyi seslerinden birisi. 72 rue de Belleville’de Edith piaf’ın anısına ve onuruna bir plak koyulmuştur. Meraklıların görmesini öneririz.

Edith Piaf Paris’in her bölgesinde şarkı söylemiştir. Gençlik yıllarında La rue Pigalle’deki barlarda ve Saint-Ouen ile Clignancourt arasında çiçek satıp şarkı söyleyen Piaf, keşfedildikten sonra çabarets des Champs-Elysées, Montparnasse’ta ve L’Olympia’da konserler vermiştir.

Notre Dame’dan Pigalle’e, Pigalle’den Montparnasse’a kadar Paris’in her yerinde Edith Piaf’ın ayak izi vardır. Turlarımızda özel olarak Edith Piaf’ın geçtiği yerleri hikayeleriyle sizlere gösteriyoruz. Bugün Edith Piaf’ın mezarını Père Lachaise mezarlığında ziyaret edebilirsiniz.

Marie Curie

Polonya’da doğan Marie Curie, o dönemde Polonya’da yüksek öğrenim kadınlar için yasak olduğu için eğitimini Polonya’da tamamlayamamıştır. 2 Nobel ödülü alan ilk kadın bilim kadını Marie Curie, 1891’de eğitimini tamamlamak için Paris’e gelmiştir. İlk olarak ablasının yanında rue d’Allemagne’da ikamet eden Curie (bugün sokağın ismi avenue Jean-Jaurès), ilk önce fizik daha sonra da matematik lisans’ını Faculté des Sciences de Paris’te bitirmiştir. Radyum ile ilgili çalışmaları ona ilk Nobel Fizik ödülünü kazandırmış (1903), daha sonra ise Kimya üzerine yaptığı çalışmaları ikinci bir Nobel ödülünü kazanmasını sağlamıştır(1911).

Bir laboratuvar yöneten ilk kadın olan Marie Curie, Sorbonne’da eğitim veren ilk kadın olarak da tarihe geçmiştir. 5. Bölgede yaşayan ve hep ilklere imza atan Marie Curie, Patheon’da uyumaya hak kazanan ilk kadındır.

Bugün la Rue Cuvier üzerindeki Marie Curie müzesini gezebilirsiniz.

Simone de Beauvoir

Simone de Beauvoir, 9 Ocak 1908 – 14 Nisan 1986 yılları arasında yaşamış, Sorbonne’da Felsefe bölümünü sevgilisi Jean-Paul Sartre ile birlikte okumuştur. J.P. Sartre okulu bölüm birincisi olarak bitirirken, o ikincilikle ama en genç felsefeci olarak bitirmiştir.

1804-1893 yılları arasında Montparnasse’da Rue Victor Schoelcher sokağı 11 numaradaki evde yaşamıştır. Sartre’la birlikte geçen 50 küsür yıl boyunca asla aynı evi paylaşmamışlardır; ancak öldükten sonra birlikte Montparnasse Mezarlığına yan yana gömülmüşlerdir.

Simone de Beauvoir ile Jean Paul Sartre sıklıkla takıldıkları yerleri, bar ve kafeleri öğrenmek için Paris Turlarımızda rezervasyon yapabilirsiniz.

Yazımızı bitirirken, kadınlar ve erkekler arasında tam hukuki ve fiili eşitliğin hayata geçirilmesini diliyoruz.