Reims Gezisi

Reims, Galya halkının antik başkentidir ki ismi de o dönemden kalma “Rèmes” den gelir. Kralın otoritesinin kilise tarafından onaylandığı “sacre” isimli taç giyme töreni kente asıl prestij kazandıran hadise olmuştur. Tarih boyunca Fransa krallarının büyük bir bölümü bu tören için Reims’i, yani Clovis’in vaftiz olduğu şehri seçmişlerdir.

Kültürel mirası 2000 yıl geriye gidebilen şehrin en önemli tarihi eseri ise şüphesiz Notre Dame Katedrali’dir.

Bununla birlikte kent, asıl güzelliklerini maalesef Birinci Dünya Savaşında yitirmiştir.

Paris ve Rhin kentlerine bir adım ötede bulunan Reims, 1914’de bir sınır bölgesi olmasından dolayı savaşta en çok yıkım yaşayan kentlerden bir tanesi oldu. Bugün gezmesi, ziyaret etmesi oldukça keyifli, “la Vesle” isimli bir nehrin kıyısına kurulmuş olan Reims’te 200.000 civarında insan yaşamaktadır. Ayrıca bu nehrin ismi bir şarapla özdeşleştirilmiş ve bugün dünyanın en çok bilinen şarapları arasına girmiştir.

Reims Gezisi ve Şampanya Köpükleri

Reims gezisi deyince Champagne’dan ve “şampanyadan” bahsetmemek mümkün değil.

Uçsuz bucaksız üzüm bağları arasında birbirinden güzel mimariye sahip evler sizi büyüleyecek!

Ayrıca onlarca büyük tadım evi ziyaretçilere kapılarını açmış, bu kutlama içkisinin yapımı ve hazırlanışı hakkında sizlere bilgi vermek için mahzenlerde bekliyorlar.

Onlarca şampanya mahzeninden bir tanesini seçip gezinizi başlatabilirsiniz. Tavsiye olarak belki Champagne Pommery’i verebiliriz.  Kalker taşının içerisine oyulmuş Gallo-Romaine dönemden kalma bu mahzende yılın büyük bölümünde çeşitli çağdaş sanat sergileri ve farklı etkinlikler de düzenlenmektedir.

Ama mahzen seçiminden önce verebileceğimiz en önemli tavsiye ise, ziyaretinizden önce gideceğiniz mahzene haber vermeniz yani rezervasyon yaptırmanız olacaktır. Çünkü genellikle buralar insanla dolup taşmaktadır.

Eğer üzüm ve bağcılık alanlarına ilgili iseniz, bu alanda uzman rehberler eşliğinde bir tura katılabilir, Chardonnay, Pinot noir ve Pinot meunier gibi şampanya yapımında kullanılan bu üç farklı üzüm çeşidi hakkında müthiş bilgilere sahip olabilirsiniz.

Reims ve Kültürel Mirası

Reims şehrinin neredeyse %80’i Birinci Dünya Savaşı’nda yok edilmiş olmasına rağmen bugün hala ilginizi çekebilecek kültürel varlıklara ev sahipliği yapmaktadır.

Katedral

Chagall tarafından vitrayları yapılmış, Reims’in gülen meleği olan o ünlü katedrali görmeden Reims’den geçmiş sayılmazsınız.

1211 – 1516 tarihleri arasında yapılan Reims Katedrali, Gotik sanatının bu dünyaya bıraktığı en güzel sanatsal çalışmalardan bir tanesidir. Ayrıca katedralin kulelerine çıkıp Reims’in o güzel manzarasını izleme fırsatı da bulabilirsiniz.

Bayram dönemlerinde ışıkların katedralin dış cephesine yansıtıldığı “Renklerin Rüyası” isimli bir gösteri yapılmaktadır. Yaklaşık yarım saat süren bu gösteri, oldukça ilgi çekmektedir. Bir fon müziği eşliğinde binanın yüzeyine yansıtılan ışıkla, katedralin yapılış aşamaları, ta en başından en sonuna kadar izleyiciye sunulmaktadır.

Boulingrin Kapalı Çarşısı

Katedralin ardından başka bir bina, bambaşka bir dünya…

20 yıl boyunca kaderine terk edilmiş bir şekilde kaldıktan sonra Boulingrin deposu restore edildi ve bugünkü kapalı çarşıya dönüştürüldü. 1920’li yılların sonlarına doğru inşa edilen bina devasa betonarme tonozlarıyla dönemi için oldukça başarılı bir çalışma sayılır. Sarı renkli camlar ise içeride kendine has ve değişik bir ortam yaratmaktadır.  Sabahları onlarca hatta yüzlerce insanın akın ettiği kapalı bir çarşı, pazar olarak bugün Reims’te görevini devam ettirmektedir.

Reims’te Art Deco Akımı

Art Deco, 1920’li yıllarda ortaya çıkmış bir mimari sanat akımıdır. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, Reims Birinci Dünya Savaşında yerle bir edildikten sonra bu yeni sanat akımıyla beraber tekrar inşa edildi. Bu yüzdendir ki Art Deco mimarisinin en güzel örneklerini görmek isteyen meraklıların gitmesi gereken en önemli noktalardan bir tanesi Reims’tir. Art Deco’dan bihaber olanlar için Reims sıradan bir şehir gibi görünse de bir kez art deco sanatının inceliklerini öğrendiğinizde kafanızı kaldırıp baktığınız her binada bu akımın etkilerini görürsünüz.

Reims Operası

Birinci Dünya Savaşı’nın çıkışıyla yıkılan Grand Theatre’ın yerine yeniden inşa edilen opera bugün Reims Operası olarak adlandırılmaktadır. Art Deco sanatının tiyatrodaki önemli temsilcilerinden olan Reims Operası, bugün Fransa’nın en güzel tiyatroları arasında sayılmaktadır.

Tiyatronun salonu bunca yıl boyunca orijinal yapısını korumayı başarmış İtalyan tiyatrosundan ödünç aldığı ihtişamıyla hala opera ve tiyatro severleri ağırlamaktadır.

Tavanda ise hayran kalmaktan kendinizi alıkoyamayacağınız çelikten ve beyaz camdan yapılmış, üzerinde “Tiyatro sanatları Bacchus’ün kutlamalarından gelir” temasının işlendiği mükemmel bir fresk bulunmaktadır.

Paris’e ulaşmak ve transfer hizmetlerimiz hakkında bilgi almak için Transferler