Saint Denis Bazilikası

Saint Denis Bazilikası, Gerçek bir Gotik sanat abidesi, Fransa Kralı’nın mezarı ve Fransız tarihinin ayrıcalıklı bir şahidi.

Bunları Biliyor muydunuz ?

  • Efsaneye göre, Saint Denis’nin, Monmartre’da kafası kesilmiş ve kafasını ta bugünkü bazilikanın olduğu yere kadar elinde taşımıştır.
  • Camların arasındaki kurşun parçaları almak için ortaçağdan kalma vitraylar devrim süresince tahrip edilmişler.
  • Bazilikanın içerisinde 70’e yakın mezar ve ölü bedenin tasviri olan gisant denen heykeller vardır.
  • Bugüne kadar varlığını sürdürememiş olan kuzey kulesi 86 metre yüksekliğe sahipti.

Nekropol

Bazilikanın inşasından çok uzun zaman önce, binanın bugünkü yerinde, II. yüzyılda Romalı askerler tarafından kafası kesilerek şehit edilmiş, Paris’in ilk piskoposu olan Saint Denis’ye adanmış bir manastır vardı.

Saint Denis’nin bu kültü sayesinde, Fransız kraliyeti ile sıkı ilişkiler kurmayı başaran manastır, zamanla kral hanedanına has bir mezarlık olmayı başarmıştır.
Böylece, Dagobert’den, ünlü kral XVI. Louis’ye ve kraliçe Marie Antoinette’e kadar yaklaşık 42 kral, 32 kraliçe ve 60’tan fazla prens ve prensesin içerisinde ebedi istirahate çekildiği bir mekan olan bazilika’nın mezarlığı, Merovingienler’den Bourbonlar’a kadar pek çok hanedanı kapsamaktadır.

Gisant (Ölü Heykeller)

Gisant; Hristiyan sanatında, ölü ya da diri, güzel ve güleç bir tavırla genelde sırt üstü uzanmış bir kişinin tasviri anlamına gelen bir cenaze heykel stilidir.

Saint Denis Bazilikası’nın nekropolünde 70’ten fazla anıtsal mezar taşı ve I. François, Catherine de Medicis ya da Bertrand Du Guesclişn gibi Fransız tarihinin önemli isimlerini tasvir eden gisant bulunmaktadır ve bununla beraber bazilika, XII ve XVI. yüzyıl cenaze heykelciliğinin en önemli eserlerini bir arada barındırmaktadır.

Saint Denis Bazilikası Crypte’i (Bodrum Kat)

Şu anki kilisenin bodrum katı, Saint Denis’nin ve XII. yüzyıla kadarki iki arkadaşının reliklerinin ve mezarının bulunduğu yerdir.

Saint Denis kültünün yarattığı ilgi ve aristokratların Saint Denis’nin yakınlarına gömülme isteği, VI. Ve VII. Yüzyıllarda bazilikanın büyütülmesi gibi farklı ihtiyaçlar doğurdu ve bu da bugünkü bodrum katın etrafında şekillendi.

Ne yazık ki V. yüzyılda yapılmış olan orijinal şapelden geriye çok az şey kalabilmiştir ki bunlar bazı duvarlardan ibarettir.