Ulusal Rönesans Müzesi – Château d’Écouen aslında Paris’e 22 km uzaklıkta, hoş bir müze olan Rönesans Müzesi’nin uzun adıdır. Paris’ten günü birlik bir geziye çıkmak isteyenler için harika bir seçenektir.

Nispeten fazla bilinmeyen, Ecouen Şatosu (Château d’Écouen) gezmesi keyifli bir yerdir zira bazı tur grupları dışında çok kalabalık değildir ve boş zamanınızı değerlendirmek için güzel bir tercih olacaktır.

Şato, Fransız Rönesansının başarılı, büyük sanatsal çalışmalarından bir tanesi olarak nitelendirilir. Ecouen Şatosu, asker ve devlet adamı iken daha sonra krala rapor vermekle yükümlü önemli bir pozisyona, komiserliğe yükselmiş olan Anne de Montmorency (1493-1567) onuruna yaptırılmıştır.

Vaftiz annesi Anne de Bretagne tarafından ismi konmuş, Fransa’nın önemli ailelerinden gelen Montemorency, vakti zamanında I. François ve II. Henri gibi pek çok krala hizmet bir kişidir.

Ulusal Rönesans Müzesi – Château d’Écouen

Bugün, şato orijinal dekorlarını Ulusal Rönesans Müzesi – Château d’Écouen’de barındırmaktadır. Koleksiyonda mobilyalar, resimler, seramikler ve değerli halılar bulunmaktadır. Ayrıca kilise sahneleri ile süslenmiş alışılmadık şömineler de muhakkak ilginizi çekecektir.

Şapelin kemerlerinde Anne de Montmorency ve karısı Madeleine de Savoie’nın hanedan arması görülmektedir. Ayrıca Leonardo Da Vinci’nin “son akşam yemeği” çiziminin erken bir kopyası ve üzerinde “müjde ve doğum” gibi Hristiyanlıkla ilgili çizimlerinin bulunduğu, 16. yüzyıla tarihlenen harika bir organ (müzik aleti) da ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.

https://goo.gl/maps/TJvyDBUUrQk

Ziyaretiniz sırasında yüksek komiserin çalışma odasını ve aynı zamanda kendisi ve eşinin şahsi dairelerini de görme şansı bulacaksınız. Birinci katta bulunan “akıl galerisi”, yüzeyi renkli fayanslarla kaplanmış büyük bir resepsiyon salonudur. Eğer daha güzel Rönesans fayansları görmek isterseniz şatonun diğer kısımları bu açıdan görülmeye değerdir.

Koleksiyonun diğer önemli eserleri arasında; altın, gümüş nesneler, saatler, resimli emayeler, çiniler ve çeşitli heykeller sayılabilir.

Ulusal Rönesans Müzesi – Château d’Écouen, 1977 yılında, Charles de Gaulle dönemi kültür bakanı, André Malraux tarafından müzeye çevrilmiş ve halka açılmıştır.

Ayrıca şatonun hemen alt tarafıda bulunan Saint Acceul kilisesi de yine Montmorency ailesi tarafından 16. yüzyılda yaptırılmış ve bugün hala vitraylarıyla ünlüdür.