Aralık ayında gidecek bir yer bakıyorsanız, size en güzel Noel aktivitelerine ev sahipliği yapan Strasbourg’u tavsiye ederiz. Noel zamanında hareketi marketi, ışıltılı ve cıvıl cıvıl sokakları ile daha da renkli bir şehre dönüşen Strasbourg, sizi kendine hayran bırakacak.
İlk defa 1570 yılında kurulan Strasbourg noel pazarı, Avrupa’nın en eski pazarlarından biri olmasının yanı sıra Fransa’nın ilki noel pazarı olma özelliğini taşıyor. Şehir, noel pazarı ile de bir anlamda tarihe tanıklık ediyor.
500 yıllık ahşap kerpiç karışımı otantik Alsace evleri, Unesco Dünya Mirası’na alınmış tarihi merkezi, pencerelerden taşan kırmızı çiçekleri, sakince akan kanalları ile Strasburg adeta masal bölgesi Alsace’ın masallara konu olabilecek başkentidir.
Tarihte Keltler, Romalılar, Hun İmparatorluğu, Roma İmparatorluğu tarafından yönetilmiş olan ve sonrasında Almanya – Fransa sınırında olması nedeniyle bu iki ülke arasında pek çok kez el değiştirmiş olan şehir, bugün hem mimari, hem kültür hem de konuşulan diller olarak her iki ülkenin de özelliklerini barındırmaktadır. Yarı ortaçağ şehri, yarı modern bir Avrupa şehridir.
Suyla çevrili az sayıda Fransız şehrinden biri olan Strasbourg, aynı zamanda Gutenberg’in basılı yayını icat etmesi ve tüm Avrupa çapında en büyük noel pazarlarından birine ev sahipliği yapması ile de tanınır. Alsace mutfağının zengin tatlarını keşfetmek için en mükemmel yerdir.
Şehrin tarihi merkezinde arnavut kaldırımlı sokaklarda, küçük dükkanların, pastanelerin ve evlerin arasında sakin bir kasaba hayatı yaşarken, merkezin dışında genç ve haraketli bir şehir hayatı ile karşılaşabilirsiniz. Strasbourg, Fransa’nın en prestijli üniversitelerinden birine sahip olmasının yanında Avrupa Konseyi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne ve yarı zamanlı olarak da Avrupa Parlementosu’na ev sahipliği yapmaktadır.
Strasbourg’da nereler gezilmeli?
Bu kadar çok özelliği bir arada barındıran şehirde görülecek yerler de bir o kadar değişiktir:
Grande Ile
Şehrin ortasında, nehrin kollarının oluşturduğu büyük bölümdür. İsmi de tam olarak “Büyük Ada” anlamına gelir.
Şehrin turistik merkezidir. Görülmesi gereken en önemli iki yer Petite France ve Katedral bu adanın üzerinde yer alır.
Petite France (Küçük Fransa)
Zamana karşı direnen, inanılmaz derecede çekici, tam fotoğraflık bir bölge olan Petite France, 16-17. Yüzyıldan kalma ahşap işçiliği ile donatılmış evleri, dar ve bol çiçekli sokakları, kafeleri ve dükkanları ile adeta bir rüya kasabasını andırır. Burada gerçekten her evin önünde durup fotoğrafını çekmek istemeniz kaçınılmazdır!
Strasbourg Katedrali
Dar sokakların, küçük dükkanların arasında yürürken karşınıza çıkan bu devasa yapı sizi çok şaşırtabilir. 200 yıldan fazla bir süre (1647-1874) Giza Piramidini de geçerek dünyanın en yüksek yapısı ünvanını elinde bulunduran katedral, 142 metre ile şu anda dünyanın en yüksek 15. yapısı. Katedralin 328 basamağını tırmanabilenler, muhteşem bir manzara ile ödüllendiriliyor 🙂
Katedralin içi de en az dışı kadar ilgi çekici. İçerideki en ilginç bölüm kuşkusuz astronomik saat. Karmaşık bir 16. Yüzyıl icadı olan bu saat, zamanı bildirmesinin yanı sıra dini günleri hesaplıyor ve astronomik saptamalarda bulunuyor.
Palais Rohan
1742’de yapımı tamamlanan Rohan Sarayı, 15. Louie, Marie Antoinette, Napolyon ve Josephine, 10. Charles gibi Fransız tarihinin önemli isimlerini ağırlamış. Bugün ise üç muhteşem müzeye ev sahipliği yapıyor: Dekoratif Sanatlar Müzesi, Güzel Sanatlar Müzesi ve Arkeoloji Müzesi.
Carré d’Or
Şehrin “Altın Meydan” adı verilen bu bölümü alışverişle ve Fransız mutfağı ile ilgilenenler için bir hazine. Butiklerin yanı sıra Fransızların ünlü kurbağa bacağı çorbasını denemek için Michelin yıldızlı Buerehiesel Restoranına uğrayabilirsiniz. Ayrıca meydanın etrafından Alsace stili “foie gras”, lezzetli peynirler ve tatlılar sunan restoranları da deneyebilirsiniz.
Place Du Marche Aux-Poissons
Balık Pazarı olarak adlandırılan bu kısımda Grand İle etrafında dolaşan tekneleri ve nehirde yüzen kuğuları izleyebilirsiniz.
Berg Pietonne
Nehir kenarında sadece yayalara ait yürüyüş yolunda bir tur atarak kalabalıktan uzak sakin bir kaç saat geçirebilirsiniz.
Tekne Turu
Şehri bir de kanallardan gezmek için harika bir seçenek. Bu turu özellikle gün batımında alarak çok güzel bir şekilde aydınlatılmış köprülerin ve evlerin tadını çıkartabilirsiniz.